Beklediğim gün geldi nihayet. Aylardır bugünü bekliyordum,
18 Mart, son kemoterapi…Çok mutluyum :) Bugün son (inşallah ). Kemoterapiden önceki geceler gerilip uyuyamazdım. Bu
seferki deliksiz ve huzurlu bir uykuydu, önümde zorlu bir hafta- on gün var,
ama son olduğunu bilmek çok güç veriyor bana. Şimdi hastanedeyim , kemoterapi
alacağım odaya yerleştik. Kan alındı, sonuçları bekliyoruz. Yaklaşık 2 saat
sonra kemoterapi başlayacak.
Sabah odaya girdikten kısa bir süre sonra bir martı sesi
duyduk Merten’le, baktık penceremizin önündeki minik balkonda bir martı. Çok
tatlıydı, karşılıklı bakıştık bir süre. Bugünün uğuru olacağını düşünüyorum. Su
verdik, Merten yiyecek bulmaya gitti, tam elinde ekmekle dönüyordu ki uçtu,
gitti.
Ablamın
kemoterapileri bitti (çok şükür), radyoterapileri başladı. Hergün radyoterapi
aldığı ve Bursa’da olduğu için çok istediği halde son kemoterapime gelemedi.
Zaten ablamla benim kemoterapilerimiz aynı dönemde olduğu için ne ben
onunkilere gidebildim, ne de o benimkilere gelebildi. Olsun, telefonda destek
olduk biz de birbirimize. Beni en iyi anlayabilecek insan oydu aynı şeyleri
yaşadığı için , onun için de bendim onu en iyi anlayabilecek. Nasrettin Hoca
fıkrası gibiydi, hoca eşekten düşünce herkes etrafına toplanmış, o da 'Bana
eşekten düşmüş birini getirin' demiş. Eşekten düşenin halinden ancak
eşekten düşen anlar...' Gerçekten öyle.
Benim son kemoterapinin etkileri geçip, onun da
radyoterapileri bittiğinde kutlama yaparız artık. Zaten bu son kemoterapinin
yan etkileri de geçince benim için hergün kutlanmaya değer olacak :)
Bugünün şarkısı Frank Sinatra’dan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder